Hala Spot Işığımı Arıyorum (Spotty's Version)

 


Buraya hem gelmek hem de gelmemek için çok çabaladım. Gelmek istemedim çünkü istediğim kişi olamamıştım. Hala da olmadım. Fakat gelmeyi de çok istedim. Taslaklarımda son yazımı paylaştığım 2019'dan beri her yıl birkaç tane yazım var. Hepsi yarım kalmış, kimine başlama gücü bile bulamamışım. Cesaretim kırıldıkça utancım artmış ve gelmemişim. O yıllardaki Spotty'leri dün gibi hatırlıyorum. Zaten zaman kavramımı yitireli de çok oldu. O benliklerimin yazılarını tamamlayıp buraya dönmesini çok isterdim ama kızmıyorum da. Suçlu değilim. Hala endişe içinde yazıyorum bu yazıyı ama kararlıyım. Bu kez tamamlayacağım.

Yazmanın bana iyi geldiğini düşünüyorum uzun bir zamandır. Yazmaya elimin gitmemesi ise tamamen benim suçum. Kendimle yüzleşmek istemedim. Verdiğim tavizlerin haddinin hesabının olmadığını görmek istemedim. Günlük bile tutamadım. Oturup kurgu bir şeyler bile yazamadım. O kadar güçsüzdüm, o kadar yüzleşmekten çekiniyordum ki her şeyi içime attım. Çok tuhaf hastalıklarla mücadele ettim. Çoğunun bir sebebi yok. Stres ve üzüntü deniyor. Zaten insan en çok kendisine zarar veriyor. Ben de içime ata ata kendimi yedim. Girdiğim saçma sapan işler, orada muhatap olduğum insanlar, çevremdeki insanlar, daha iyisi olamadığım için kendimi hırpaladığım her an, işsizliğim, hastalıklarım, çabalarımın sonuç vermemesi, boş oturduğum her gün... Listeyi daha da uzatabilirim. Eski okurlarım bilir negatifleri ne kadar büyütebileceğimi ve hayatımdaki tüm iyi şeyleri nasıl elimin tersiyle itip görmezden geleceğimi. 

Bu kez öyle olsun istemiyorum. Çok yıprandım dostlarım. Çok yaş aldım ve hep yerimde saydım. Şu sıralar sadece mental ve fiziksel sağlığımı toplamak istiyorum. Ki bu bile bende suçluluk duygusu yaratıyor. İş aramam gerek, evlenecek bir eş bulmam gerek, herkesi mutlu etmem gerek yaşım geçti sonuçta. Çevremden duyduğum şeylerin yumuşatılmış hali bunlar. Hepsini anlatacağım. Sinirli Spotty'nizi özlemişsinizdir umarım.

Herkes büyümüş, Deep Tone ve Entel Karınca hariç takip ettiğim tüm bloggerlar buraları terk etmiş. Okurlarımın da kaldığından şüpheliyim. Sizin gençliğinizdim ben. Yani beni gençlik yıllarınızda okuyordunuz. Bir türlü çocuksu tavırlarını bırakamayan, sevgilisi olmayan, arkadaşlarından yana da şansı gülmeyen, kilo da veremeyen o tatlı Spotty'nizdim. İpek Ongun'un şu sevmediğim serisi gibiydim. Serra benden daha şanslı ve zengindi gerçi. Ben onun fakir ve şanssız haliydim. Yine de beni her halimle kabul eden buraya dönmek istedim. Sonunda cesaretimi topladım. Beni böyle sevdiniz. Ne yazık ki hayatımda çoğu şey yolunda değil ama toparlayacağım. Belki bu kez spot ışığımı bulabilirim ha, ne dersiniz?

Yazmak için buraya özellikle de şu boş günlerimde daha sık döneceğim. Biraz eskilerden bahsedeceğim biraz da bu günlerimden. Kimseye anlatamadığım, anlattıklarımın da "Boş ver ya" dediği her şeyden bahsetmek istiyorum. Elbette yine kendi tarzımda yazacağım. O yüzden siz de ben de sıkılmayız diye düşünüyorum. Zaten yaz da kapıda o yüzden kasvete bürünmek istemiyorum. Sonuçta yine kavuştuk ve bu harika bir şey.

Bu yazıyı okuyorsanız hala buralarda olduğunuz ve beni okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım hepiniz iyi ve sağlıklısınızdır. Hayatınız da yolundadır umarım.

Yeniden hoş geldim. Hadi şu bloğu canlandıralım.

Öpüldünüz.

Yorumlar

  1. hoşgeldin spot ışığını arayan kız umarım bu kez ışığını bulursun, hepimiz buluruz umarım. herkes sallana devrile yaşıyor umarım her şey düzelir. İş aramalıyım eş aramalıyım. Teyzeleri dinleyecek olursak neyimiz tamam dessek onlar eksik bulacaklar. Böylece yaşayalım. Belki değişir bir şeyler. :)

    YanıtlaSil
  2. aramanın salt ayakta tutma eylemi. yaşadığın olay bu. silkelenmek istiyorsun.
    hadi bakalım bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
  3. Selamlar!
    Ben de 4 yıl sonra geri döndüm bloguma ve gelir gelmez tüm eski blog dostlarımı ziyarete başladım. Yazına denk gelmiş olmak güzel ama üzerinden uzun zaman geçmiş. Umarım iyisindir ve gerçekten geri dönersin.
    Yazmak şifadır. Yazıp iyileşmelisin.
    İnsanların ne söylediği, senden ne beklediği çok da önemli değil. Gerçekten bunu 'boşver'. Bırak konuşup konuşup sussunlar.
    Ama seni üzen şeyler varsa onları anlat, dertleşelim. Bu defa spot ışığını bulabilmen için hep birlikte yola çıkalım.
    Sevgiler,
    MyReal

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

"Bloguma beklerim." tarzı yorumları onaylamıyorum. Burası bir reklam panosu değil. Siz beni takibe aldığınızda ben zaten blogunuza geleceğim. Özel istekte bulunmanıza gerek yok. Eğer "illa reklam yapacağım" diyorsanız mail yoluyla ulaşın.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Senin Sevdiğin mi, Seni Seven mi?

8 Sene Olsun 80 Sene