Üç Silahşörler
Üniversiteye geldiğinde tanıştığın ilk arkadaşlar önemlidir. Yurttaki arkadaşlarımı okuldakilerden daha çok sevdiğim gözle görülür bir gerçektir. Kendimi ifade edebildiğim nadir insanlardan birkaçı ile kaldığım yurtta tanıştım. Diğer yarısı da lise ve ilkokuldan zaten. Liseden bile arkadaşlarım varmış bunu da fark etmek ayrıca güzel. Hala konuşabildiğim insanları seviyorum. Bağımın kopmadıklarını ve kopmayacakları.
Yurttan bahsediyordum. Size yurt arkadaşlarımdan fazla bahsetmemiştim. Bundan sonra en çok onlardan bahsedeceğim. Artık en çok beni mutlu eden şeylerden bahsedeceğim. (Bahsedemedi.)
Bu seneki arkadaşlarımın ikisiyle üniversite başladığı günden beri arkadaşım. Araya bir sene bir kopukluk girdi. Sonra karşılıklı oturup konuşunca iki tarafın da yanlış anlaşılma sonucu ayrıldığımızı fark ettik. Onlar ben küstüm sanıyordu, ben de onlar bana küstü sanıyordum. Sonunda tatlıya bağladık ve bu sene aynı odada kalmaya karar verdik. Dördüncümüz de arkadaşlarımın arkadaşıydı. İşte bu yazımda biraz ondan bahsedeceğim. Sonra kız bunları okursa sosyal medyalardan hak hukuk mesajları alırız o kadar. Hadi başlayalım. *Yazdığım şey beni sebepsizce güldürdü.*
Kız zaten ben onların odasına yerleşmeden önce diğer kızlara "Siz şimdi eski dostluk birleştiniz beni dışlarsınız." demiş. Yani zaten aklına onu bir yerleştirmiş. Bana karşı hep mesafeliydi. Zaten bende hiç konuşmaya yeltenmedim. Kızı o bizimkilerle konuşmadığım zamanda da sevmemiştim. Normalde dışarıdan itham etmek istemem ama kızda bir iticilik gördüm. Çevresini ezer gibi bakışı var. Zaten konuşunca bir çok bilmişlik havası seziyorsunuz. Herşeye bir cevabı var. Ve herkesi yargılıyor. Tabi benim de ağzım torba değil. Tutamadık.
Yurtlarda cinsel yönelimi farklı olan insanların olduğunu söylerler. Elbet duymuşsunuzdur. Ben rastlamadım. Rastlasam da korkmam sanırım. Ama bu kız çok korkarmış öyle şeylerden. Tamam korkabilirsin ben buna birşey demem. Ama bir anda yargılamaya başladı.
"Onlar erkek erkeğe nasıl yapar? Iyyyy."
"Iyyyy kızlar birbirine şey yapamaz ki. Şeyleri yok onların. Nasıl yapabilirler ki? Çok saçma. Hadi erkekler neyse. Onların şeyleri var da kızlar yapamaz ki."
Aynen böyle konuşuyordu. Tabi ben biraz daha düzelttim cümleleri. Yoksa bol miktarda yerme içeriyordu. Sanki o kişiler yaşamamalıymış gibi. Bende eni sonu patladım.
"Yönelimlerini fark edebildilerse nasıl yapacaklarını da bulurlar. Sonuçta erkekle kadın ilişkisi nasılsa bu da öyledir o kadar da büyütmeye gerek yok." gibi birşey dedim. Yalan olmasın tam olarak cümlemi hatırlamıyorum. Ama olaya çok felsefik yaklaşmıştım. Kız ben ona bunu dedikten sonra sustu. "Haklısın tabi." dedi. Ha tamam hatırladım. "Yargılama aynı şey sende olmuyor olabilir ama unutma ilerde çocuğun olacak. Onun başına gelmeyeceği ne malum? Allah kınadığını başına getirmeden öldürmezmiş." dedim. Çünkü kız biraz da çok hak hukuk şeklinde ilerler. Bende az oradan vurdum. Ki gerçekten de kınadığın başına gelmeden ölmezsin düşüncesini desteklerim. O gün arkadaşım gülmek isteyip de gülememiş. "Nasıl güzel bozdun inanamadım. Kağıda eğilip orada güldüm kız görmesin diye." dedi.
"Bu neden bunu giymiş?"
"Neden böyle yapıyor?"
"Bana laf mı attı şimdi bu?"
"İnsanın yüzüne gülüp arkasından bir ton konuşuyor." *Kendisi konuşmuyor sanki.*
"Bordo ve kırmızı ruj sürenler resmen o tip kızlar. Ben hiç sevmiyorum o renk rujları." *Bana yakışmıyor demiyor da.*
Sonra oturdum düşündüm böyle şeyler söyleyip söylemediğimi. İnsanların giyimine karşı birşey demem. Modadan anlamayan bir kız olduğum için benim giyimim herkesten kötüdür. Ne rahatsa onu giyer çıkarım. Hatta öyle bir kıyafeti bir daha giymem triplerim de yoktur. Seviyorsam iki gün art arda giydiğim bile olur. Bundan da utanmam. Onun bunun ne dediğine de artık bakmamaya başladım. Çünkü herkes boş konuşuyor. Ve ben bordo ruj sürerim. Seviyorum da zaten.
Kızla bir ortak noktam olsa hep birlikte şaşıracağız. İlk kez birine bu kadar zıt kaldım. Sadece sevgilisiyle nasıl tanıştığını anlatırken ilgili gibi duruyorum onun dışında gram kızı tınlamıyorum. Sırf arkadaşım "Spotty sen kendini bozma. Kıza laf etmediğin sürece sıkıntı olmaz. Lütfen anlayışlı ol." dediği için böyle oldum. Ve bir de sorun çıksın istemedim. Genelde uyumlu bir kızım çünkü. Kavga etmeyi sevmem. Kız da ayıptır söylemesi her sene yanlarına gelen kızları sürekli kovdu. Hepsini delirtti. Sonunda da hepsi odasını değiştirdi. Toplam dört kız. Ve bunlar sadece iki yılda. Koridorlarda mahalle kadınlarının kavgası gibi kavgalar yaşadılar. Ağızlar bozuldu, saçlar yolundu. Bu kız gerçi "Ben dövüyordum." dedi ama dövülen aslında kendisiydi. Bu da burada bir dip not olsun. Hepimiz gördük neler olduğunu sonuçta.
Sanırım beni de göndereceğini sandı. Birkaç kere "Çok ses yapıyorsun." dedi. Sonra ben tınlamadım. Aslında tınladım da çaktırmadık. Kızlar beni sakinleştirdi. Şimdi de kız kendisini dışlattı. İşte ben tam olarak bu kısmı anlatacaktım ama baştan almak daha mantıklı geldi.
Odada iki flüoresan lamba var. Hatta üç. Küçük bir tane de kapı girişindeki dolapları aydınlatıyor. Kız yatarken hem kendisiyle beni aydınlatanı, hem de dolapların oradakini kapatıyor. Ve kızın her gün her saat tutan bir migreni var. Her gün "Ses ve ışık beni bitiriyor. Migrenim geldi yine." diyor ama konu laflamaya gelince en çok konuşan o oluyor. Kendi sesine gelemeyen bir kız(!) aslında. Neyse ben gece ders çalışmaya gitmiştim bu kapatmış ışıkları. Kızların tarafını aydınlatan açık, kızlar da ders çalışıyor. Ben geldim yatağın içine girdim kitap okuyordum. Kızların ışığı bizi de biraz aydınlatıyor. Bu kız da o ışıktan rahatsız olduğunu belirtircesine yatağının içinde sürekli döndü. Bizim kızlar da kitap okumak için yataklarına girdiler ışık açıktı. Zaten o tarafın ışığı onların hakkı bizi ilgilendirmez. Ben o ışıktan hiçbir zaman etkilenmedim. Sonra bu kız bir anda kalktı çalışma masasından ders notlarını aldı kapıyı tüm yurdu ayağa kaldıracak kadar hızlı bir şekilde çarpıp çıktı. Şok içinde baktım kızın arkasından. Bizim kızlar da sinir oldular doğal olarak. Kız kendi hükmünü yürütmeye çalışıyor. Hatta kovduğu bir kız "O kadar istediğin olsun istiyorsan tek başına odaya çık." demiş. Haklı da demiş.
Neyse o günden sonra bu kız bizi tüm arkadaşlarına nam etti. Sonra sosyal medyalarda haktan hukuktan özlü sözler yardırdı. Hatta "İstediğim bir saat uyku. Ne vicdansız insanlarsınız." falan yazmış. Aslında odada bizden çok uyuyan o. O uyuduğunda odada çıt çıkmıyor zaten. Kız ciddi anlamda sorunlu. Kız kendisini dışlattı biraz. Şimdi biz hep üç kişi takılırken o tek başına ses çıkarmadan yatağında oturuyor. Biz kızlarla sohbet edip gülüşürken o öyle telefonuyla uğraşıyor. Çünkü genelde bizim kızlar bu kız üzülmesin diye hep alttan alıp gidip özür dilerlermiş. Bu defa ikisine de tak etmiş birşey demediler. Doğal olarak ipler iyice koptu. Bundan sonra ne olur bilemem ama bizim kızlar bununla konuşmaya hiç niyetli değiller. Ha bir de şu ayrıntıyı atlamışım. Bu kız neredeyse her haftanın bir günü bize küsüp kenarda otururdu. Sırf onunla ilgilenilsin diye. Ben yine tınlamazdım. Sonra kızlar da tınlamamaya başlamış. Bu kız da gelip kendi kendine barışırdı. Hemde baya sırnaşık bir şekilde gelip bizim kızlarla konuşurdu. Bizim kızlar da aynen karşılık verirlerdi. Benim tersime giden nokta bizim kızlar buna hiç mesafe koymuyorlardı. Bana önce samimi davranıp sonra küsen sonra yine gelip samimi olan bir kıza yeniden ısınamazdım herhalde. Bunu bizim kızlara da dedim. Hepsi kız sorun çıkarmasın diyeymiş. Aslında bu kızı çaktırmadan baş tacı etmişler de fark etmemişler bence.
Sanırım başkalarına ben aralarını bozmuşum gibi konuşuyor. Ama yapacak bir şey yok. Bunu da ilk kez bana bu kadar zıt bir insanla karşılaştığım için anlatmak istedim. Hem de oda arkadaşlarım hakkında bilgi sahibi olun dedim. Umarım iyi etmişimdir ve sıkılmamışsınızdır. Buraları özlemişim.
Birkaç değişiklik yaptım. Artık kim kimdir bölümümüz yok. Aslında kimsenin lakabı yok. Bunun daha derin bir kısmı var ama değinmek istemiyorum. Sevmediğim herkesi hayatımdan çıkarttım diyelim. Ciddi anlamda hayatımdan çıkarttım. Bu yüzden onlara ait hiçbir şey bulundurmak istemedim. Okuldan bahsetmeyi düşünmüyorum. Bahsedersem de olaylara inmeyeceğim. Bu yüzden kişilere gerek yok. Zaten kimlerden bahsettiğimi anlarsınız. Temayı değiştirmedim ama belki değiştiririm. Şimdi güzel içime sinen bir tema bulamadım.
Sizi seviyorum. Dönüşümü bu uzun yazıyla belli ediyorum. Yine görüşeceğiz. Öptüm.
Yurtta yaşamak cidden çok zor. Sadece bir yıl yurtta yaşadım. Onda da psikolojim bozulmuştu, sürekli uyuyordum. Hayatımın en sinir bozucu insanlarının birkaçıyla da yurtta tanıştım ve zaten okul biter bitmez irtibatı kopardım. Umarım daha büyük sorunlar yaşamazsın.
YanıtlaSilBenim bu dördüncü senem olacak. Ve bu defa tanımadığım insanlar var. Çok garip olacak. Gerçi tanıdığım insanlarla da sinirim bozuluyor ama mecburum. Çok teşekkür ederim. :)
SilAma çok çocukmuş o da ya, "ıyy, nasıl yapıyorlar" ne demek. Sen iyi demişsin ama spotty :)
YanıtlaSilBen de yurtta kalıyordum ya, bizim odada da resmen tarif ettiğinin aynılarını yapan bir kız vardı uyku açısından. En ufak ışığa bile morali bozulur, uyuyamaz ve patırtı kütürtüyle odayı terkederdi. Ben de hiç gelemiyordum valla şımarıklıklarına, çünkü abartıydı gerçekten. Neyse ayrıldı gitti o :D
Sevmediklerini hayatından çıkarmakla iyi yapmışsın, çünkü genelde boş yere kendimizi yoruyoruz ya.
Sorma yıl içinde daha neler neler yaşadım o kızla. Hiç böyle cahilini görmemiştim. Cahil görünen akıllı da olabilir ama Allah bir daha göstermesin.
SilYa nası özlemişim yazılarnı ^^ bu arada biriniz kıza uyku gözlüğü hediye edin bence. Hatta yastığının üzerine kurdelaya sarıp bırakın hediye olarak ahahhajaldk :D
YanıtlaSilBen seni daha çok özledim ama yeni yazı göremedim eylüle ait. Lütfen gel.
SilŞu yazını okurken dudağımda bordo ruj var. Ben o kızı yolarım. Ona buna bok atacağına bir dönüp kendine baksın haspam.Sen sessizliğini koru bence. Efendliğinle ez. Olmadı konuş seneye kızlarla bunu değiştir gitsin :D
YanıtlaSilGel sarılalım. :D Beni canımdan bezdirdi aslında yıl içinde. Ama sonra dediğin gibi aman ne kavga çıkaracağım dedim ve seneyi sağ salim bitirdim. Gitti kız çok şükür.
Silartık topluca nefret ettik öyle insanlardan.Kırmızı,bordo rujlara gelince de elimin hep onlara gittiğini,kırmızının,bordonun ve bütün koyu renk rujların çoğunu sevdiğimi elimin hep onlara gittiğini beni tanıyan herkes bilir.Sığ insanlara takılmamak lazım.Ha bir de milleti ezmeye çalışanı ezeceksin.Ezeceksin ki bir daha deneyemesin haddini bilmiyorsa da öğrensin.
YanıtlaSilEvet artık bende biliyorum onları sevdiğini. Gerçekten de bazılarını ezmek gerekiyor.
SilGelmişsin.. Teman böyle gayet hoş bence, çok sıkılmadıysan böyle kalsın.
YanıtlaSilBilemiyorum bazen çok boş geliyor ama bazen de çok ideal diyorum. Ne yapacağımı bilemedim
Siloda arkadaşlıkları hep daha zor gelmiştir bana, çünkü bu yurt odası sebebinden okul bırakmışlığım var. Dediğin gibi mesafeni bozmuyorsan sıkıntı yaşamazsın.. hayatımıza girip çıkan nice insanlar olacak çok takılma boşver gitsin
YanıtlaSilDesene ben yine iyi dayanıyorum. Her yıl sıkıntılı biri çıkıyor. Kavga çıkarmadan bitiriyorum seneyi.
SilYazıya yorum yazacakken yorum notuna yorum yapmakla başlamak istedim :) O kadar doğru ki. Biri seni takibe alınca zaten bakıyorsun kimmiş, neciymiş, ne yazıyormuş, nerede yazıyormuş diye... Benim de bu tip seçiciliklerim var. Çoğu zaman yanlış algılanıyor; ama olsun yapacak bir şey yok. O tek tabanca takılan arkadaşına üzüldüm desem yalan olmaz. Yıllar geçtikçe insanlara bakışı değişecektir. Sürekli yargılayan, tercihleri aşağılayan, kimseyi beğenmeyen insanlarla dolu etraf. Buna karşın ben de yurtta hep yalnızdım ve hiçbir gruba dahil olamamıştım. Bu yüzden o yalnız kalan arkadaşı da çok irdelemek, yermek istemiyorum. Belki geçmişiyle ilgili kalıcı sıkıntıları vardır bilemiyorum. Keyifli bir yazıydı, teşekkürler.
YanıtlaSilYalnız dediğimiz kız diğer kızı kendisine çekip bizi dışlattı. O yüzden yalnızdan yalnıza durum değişiyor bence. Çünkü kimi anlarda ben de yalnızım. Kantinde yalnız olurum. İnsanlar grup grup otururken ben tek otururum. Kalabalık ama yalnız biriyim sanırım. O kız benden daha şanslı. Hayırlısı olsun kızın hakkında diyorum. Nefret dolu değilim artık insanlara karşı. Ve teşekkür ederim güzel yorumun için.
SilBen de seni özlemişim.
YanıtlaSilArtık bomboş buralar...
En sevmediğim insan tipi! Hem de şu 180 derece dönmeleri yok mu... Ben de anlatırım bir ara derslerden vakit kalırsa. Takmayın, bir daha yapamaz arkadaşsız kalacağını anlayınca. :)
Kimseler yok gerçekten de. İnsan üzülüyor. Eski ortam çok güzeldi.
Silen son şubatta yazmışsın...
YanıtlaSilben hala yeni yazı bekliyorum *.*
Biliyorum biliyorum çok vefasız oldum. Üzgünüm. Telafi edeceğim.
Sil